Ülkemizin 6-7 Şubat 2023 de yaşanılan iki büyük depremle sarsılmasıyla, bu tür afetlere hazırlıklı olmanın yaşamsallığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk.
Ülkemizin 6-7 Şubat 2023 de yaşanılan iki büyük depremle sarsılmasıyla, bu tür afetlere hazırlıklı olmanın yaşamsallığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk.
Olağan Dışı durum dediğimiz, deprem sel baskını, hortum, kasırga gibi doğal afetleri ve insan eliyle oluşan çatışma, iç savaş, büyük çaplı iç ve dış göç, büyük kazalar gibi yıkımlar yaşamımız içinde her zaman var ve var olmaya devam edecektir. Birleşmiş Milletler, bu durumu; herhangi bir tehlikenin can, mal, çevre, ekonomi ve kültürel varlıklar üzerinde yarattığı kötü etkilerle baş etmeye yerel olanakların yetmediği durumlar şeklinde tanımlamaktadır. Bu gerçeklikle yaşamaya devam ederken bizler ne kadar hazırız, ne kadar bilgiliyiz, öncesi, sırası ve sonrasında neler yapmalıyız biliyor muyuz?
Hem bireysel hem de organizasyon anlamında hazırlıklı olmanın, öncelikle insan hayatını ve sağlığını tehdit etmesi ve sonrasında para ve mal kayıplarına neden olması biz sağlıkçıların fiziksel ve ruhsal sağlığın ötesinde olağandışı durumu ortaya çıkaran tüm bileşenler ve etkileri konusunda da bilgi ve deneyim sahibi olmak zorunda olduğumuzu göstermektedir. Olağandışı durumların ne zaman ve ne kadar yıkıcı olabileceği günümüz koşullarında öngörülebilir. Olağan dışı durumları oluşumunu engellemek mümkün olmayabilir fakat neden olabileceği zararlar ve kayıplar azaltılabilir. Bunun için tehlikelerin neler olduğunu öğrenmek, olağan dışı durumlara karşı nasıl önlem alınması gerektiğini bilmek, alınan önlemleri uygulamak gerekir. Bireyin kendisini ve yakın çevresini tehlikelerin yaratacağı zararlardan koruması olağan dışı durumun öncesinde alacağı önlemler ile mümkündür ve bu bir yaşam biçimi olmalıdır.
Olağan dışı durumlara hazırlıkta en sık karşılaşılan kavram tehlike ve risktir. Olağan dışı durumlar tehlike ve bu tehlikenin, belirli bir yerde ve zamanda gerçekleşme ve zarar verme olasılığı ise risktir.
Herhangi bir olağan dışı durumda öncelikle herkesin kendisini kurtarmak ve güven altına almakla ilgili bilgisi olmalıdır, çünkü altın saatler olan ilk 74 saatte dışarıdan yardım gelene kadar bizlerin yapabilecekleri çok önemlidir. Öncelikle, bireysel, ev, yakın çevre, okul-iş yeri gibi acil eylem planlarımızın olması gerekmektedir.
İşyerleri için;
Bir işyerini ele aldığımızda, olası olağan dışı durumun etki ve risk analizi yapılmalı ve bu doğrultuda eldeki insani ve teknolojik kaynaklar organize edilmelidir. Aynı zamanda olağandışı durumlarda zararı artırabileceği saptanan yapılar hızla iyileştirilmelidir. Tehlike, risk ve olası etkileri saptanmalı, etkilenebilirdik analizi yapılmalı ve acil eylem planları hazırlanmalıdır.
Örneğin;
Tehlike | DEPREM |
Zarar Görebilirlik | Binaların yıkılması ve insanların yıkıntılar arasında kalması |
Olağan Dışı Durum | Deprem nedeniyle can ve mal kaybının ortaya çıkması |
Risk | Binaların depreme dayanıksız olduğunu ve sarsıntı ile yıkılabileceğini öngörmek |
Tehlike | SEL |
Zarar Görebilirlik | Binaların zemin ve ilk katlarının sular altında kalması, binaların yıkılması |
Olağan Dışı Durum | Su baskını nedeniyle can ve mal kaybının ortaya çıkması |
Risk | Derelere yapılan binaların, yağışlar nedeni ile taşkın gösteren derelerden etkileneceğini ve bundan binaların zarar göreceğini öngörmek |
Tehlike | YANGIN |
Zarar Görebilirlik | Yangının fark edilmesini sağlayacak detektörün ve yangın söndürme tüpünün olmaması nedeniyle yangına gerekli müdahelenin yapılamamsı |
Olağan Dışı Durum | Yangının neden olduğu alev ve duman nedeniyle, mal ve can kaybının olması |
Risk | Tutuşturucu ve yanıcı maddelerin varlığının yangına neden olacağını öngörmek |
Bunun için de iş yerindeki her bölüm kendi içinde planlarını hazırlamalıdır. Ancak plan hazırlamak oldukça karışık ve zor bir iştir, bunun için tek kişi yetmez, hem bilgi düzeyli yeterli olmadığından hem de gerektiğinde iş birliği yapılabilmesi gerekir. Bilgenin büyüklüğü ya da sorun ve kaynaklara göre farklı uzmanlardan oluşan bir ekip kurulur. Bu ekip öncelikle amaç belirlenmeli, plan hazırlanırken olası riskler göz önüne alınarak olabilecek tehlike ve zararların ortadan kaldırılmasına yönelik gerekenler ve görevler tanımlanmalıdır.
Hedef can ve mal kaybının önlenmesi, değerli yapı ve bilgilerin zarar görmemesi, ikincil zararlı etkilerin oluşmaması ve işin devamlılığının sağlanmasıdır. Bunun için de zayıf ve güçlü yönler belirlenmeli, görev listeleri sorumluluk alanlarına göre listelenmelidir. Bu arada kaynakların belirlenmesi, yapılması gerekenleri karşılaması açısından önemlidir. Bu kaynaklar, insan gücü, teknik donanım, malzeme, finansal kaynaklar olabilir. Kaynak için yeni alımların yapılması değil mevcut kaynakların etkin kullanımına yönelik planların yapılması önemlidir.
Hizmet ve yönetim binaları, yerleşim yerinin özellikleri, ulaşım durumu, personel, ekipman, resmi, özel ve gönüllü sağlık kuruluşlarının listeleri ve alternatifli iletişim kanalları ve toplanma yerleri gibi bilgiler önceden saptanmalı, haritalarla gösterilmelidir. Mevcut hazırlık yetmediğinde yardım alınacak yerler belirlenmeli ve iletişim bilgileri kaydedilmelidir.
Olağan dışı bir durum olduğunda bu planların uygulanabilmesi, yönetimi için emir komuta zincirinde yer alan kişilerin görev tanımları belirlenerek, yedekleri ile birlikte bir liste hazırlanmalı, iletişim bilgileri kaydedilmeli ve bu kişilere bildirilmelidir. Sorumluluk alanlarına göre ilgili personele önceden eğitimleri verilmelidir.
Planın geliştirilmesi için belirlenen hedef ve önceliklere en etkin, hızlı ve verimli şekilde ulaşılması için müdahale tarzları ve alternatifler yollar bulunmalıdır. Tüm bunlar anlaşılır bir dille herkesin anlayacağı şekilde yazılı hale getirilir.
Bundan sonraki aşama tatbikatlar ile bu planın deneyimlenmesidir. Her birim için ayrı ayrı tatbikatlar yapılabileceği gibi değişik birimlerin koordinasyonu ile de yapılabilir. Tatbikatlar, personelin eğitimi, korunma ve güvenlik kültürünün geliştirilmesi, plandaki eksiklerin giderilmesi için önemlidir.
Unutmamalıyız ki işyerlerimizde olağandışı durumlara karşı hazırlık planlarının olmaması; doğal nedenli olağandışı durumların ya da insan eliyle oluşmuş yıkımların üzerine yeni yıkımlar ekleyebilmekte ve bu da daha fazla yıkıma neden olmaktadır. Bu nedenle ana hedef, olağan dışı durumların ortaya çıkmasını beklemeden hazırlıklı topluma ulaşmaktır. Pek çok sorunun çözümü hazırlıklı toplumun üreteceği olağandışı durum hazırlık planlarıdır.
Kaynaklar:
-
Olağan dışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri – TTB yayını 2004
-
Sürekli ve Sistematik Afet/ Acil Durum Yönetim Planı- Dr Bülent Dik- 2019