728 x 90

24 Mart Dünya Tüberküloz Günü

24 Mart Dünya Tüberküloz Günü

İnsanlık tarihi kadar eski bir hastalık olan tüberküloz hakkında ilk bilgiler, İsa’nın doğumundan üç bin yıl önce Nil nehri kıyısında …

İnsanlık tarihi kadar eski bir hastalık olan tüberküloz hakkında ilk bilgiler, İsa’nın doğumundan üç bin yıl önce Nil nehri kıyısında Dar Abu-El-Naga olan bir kasabada yaşayan ve kanlı balgam çıkararak ölen genç bir kıza kadar uzanmaktadır.

İsa’nın ölümünden 1000 yıl önce yaşamış olan rahip Nesperehan’ın mumyasında Pott apsesi bulunduğu saptanmıştır.  Hatta günümüzden 2500 yıl önce Kos adasında yaşamış olan Hippocrates’in kitabında tüberkülozun daha çok 18-35 yaşları arasındaki insanlarda görüldüğü yazılıdır.

Günümüzde de önemini yitirmeyen bu hastalığa tarihsel süreçte birçok isim verilmiştir. Yakaladığı insanı eriterek öldürdüğü için “Tüketim Hastalığı› ”, hastaları soldurarak yok ettiği için “Beyaz Ölüm ” veya “Beyaz Veba ” ve asırlar boyu birçok kişinin yaşamını sonlandırdığı için de “Ölümün Kaptanı ” adıyla bilinir. Romalılar bu hastalığa hırıltılı nefes alıp verme ve öksürükle balgam atma anlamında “Phthisis” adını koymuşlardır. Bu yüzden veremle ilgilenen doktorlara da Ftizyolog denilmekteydi. Bizim dilimizde ise “İnce Hastalık ” en çok kullanılan tanımdır.

On dokuzuncu yüzyılın başlarında Avrupa nüfusunun %70’inin tüberkülozlu olduğu tahmin edilmektedir. Avrupa’daki tüberküloz salgını soylular ve hanedan mensuplarını da etkilemiştir. Tüberkülozdan ölenler arasında VIII. Henry’nin oğlu VI. Edward da vardır. Babasının ölümü üzerine 9 yaşlarında kral olan Edward, önce kızamık, ardından çiçek hastalığına tutulmuş, bunlardan kurtulduktan sonra da akciğer tüberkülozuna yakalanarak 15 yaşında ölmüştür. Annesinin de veremli olduğu sanılan genç kralın tüberkülozlu olduğu otopsi ile kanıtlanmıştır.

Tüberkülozun yaygın olduğu bu dönemlerde tedavi yöntemleri gülünç olduğu kadar korkunçtu. Kan alma, müshil ilacı verme ve lavman yaptırma, fosforik asit, eter, karbonik asit, afyon gibi maddeler kullanılan tedavi yöntemleriydi. Zenginlere deniz gezisi öneriliyordu. İngiltere’nin Hippocrates’i olarak bilinen Thomas Sydenham bile “Tüketim Hastalığına at ile gezinti yapmanın iyi geldiğine inanıyordu. Elbette ki hastalığın etkin tedavisinin yapılamamasının en önemli nedeni, tüberkülozun sebebinin bilinmemesiydi. Bundan dolayı ortaya bir sürü şarlatan hekim çıkmaktaydı.

Fransız ihtilalinin önde gelen liderlerinden olan Dr. Jean-Paul Marat da bunlardan biridir. Kimya alanında büyük bir bilim adamı olan Lavosier’i giyotine gönderen Marat kendi adını vermiştir. Sonradan içinde sadece kalsiyum fosfat olduğu anlaşılan pahalı bir solüsyonla (l’eau antipulmonaire du Docteur Marat) veremlileri tedavi ediyordu. Verem tedavisinde taze kanın yararlı olduğu da ileri sürülmekteydi. Anektodal bir tarihsel bildirimde İspanya’nın Andalucia bölgesinde 8 yaşlarında bir çocuk kaçırılıp, koltuk altı bıçakla kesildikten sonra buradan akan taze kan, zengin bir veremliye içirilmiştir.

  1. yüzyılın sonlarında hastaların izole edilmesinin önemi anlaşılmış ve bunun için dağlık yerlerde sanatoryum yapımı başlamıştır. Fakir veremlilerin kaldıkları yerlerin hapishane gibi olmasına karşın, zenginler Davos ve St. Moritz gibi kentlerdeki lüks sanatoryumlarda yatmışlardır. Bu zengin veremlilerin sayesinde İsviçre’de yeni doğmuş olan ilaç sanayii ve bankacılık sektörü gelişmesi de, ivme kazanmıştır.

Tüberküloz hastalığının tanınması, sebebinin bilinmesi ve tedavisinde büyük adımların atılması Paris’teki Necker Hastanesi’nde çalışan Dr. Rene Laennec’in çalışmalarıyla başlamıştır.

Çok iyi bir kliniysen olmanın yanında üniversite hocası, bilim adamı, yazar, editör olan Laennec, tüberkülozun bütün formlarını gün yüzüne çıkartmıştır. O, başta akciğer olmak üzere, karaciğer, dalak ve diğer organlarda t ü b e r k ü l denilen oluşumları tarif etmiştir. Otopsi yaparken tam yedi kez parmağı enfeksiyon kapmıştır. 19. yüzyılın ikinci on yarısında sağlığı bozulmuş ve Paroxysms of A s t h m a diye değerlendirdiği sağlık sorunu ortaya çıkmıştır. Ancak sorununun tüberküloz olduğu ateşin de eklenmesiyle anlaşılmıştır. Hastalığın sebebi otopsi yaptığı olgulardan kaynaklanmaktaydı. Kısa bir süre için havası iyi gelir diye İngiltere’ye gitmişse de, tekrar Paris’e dönmek zorunda kalmıştır. Öksürük nöbetleri, yüksek ateş ve kronik ishal onu iyice zayıflatmıştır. Eskiden tüberkülozlu hastalarda sonunda ishal olduğu için, “Perde ishal ile kapanır ” deyimi kullanılmıştır. Laennec, 1826 yılında üzerinde çok çalıştığı verem hastalığından ölmüştür. Yakın çalışma arkadaşları olan Böyle 39, Marie François-Xavier Bichat ise 31 yaşlarında aynı hastalıktan ölmüşlerdir.

Bu tarihsel bilgi birikimi sonucunda Robert Koch 24 Mart 1882 yılında tüberkülozun sebebi olan basili yani mycobacterium’u hastaların balgamında gösterdi. Bu nedenle 24 Mart günü 1982 yılında Dünya Tüberküloz Günü olarak kabul edildi. Aynı yüzyılın sonlarında W. K. Roentgen, X ışınını bularak radyolojinin temelini attı. Yirminci yüzyılın ortalarında verem ilaçları ve BCG aşısı da bulunarak, bu amansız hastalığa dur denildi.

Aşı, kanla ve lenfatik sistemle verem hastalığının etkeni olan basilin yayılmasını engeller. Bu sayede hayatı tehdit eden miliyer tüberküloztüberküloz menenjit gibi durumların ortaya çıkışını azaltır. Akciğer tüberkülozunu önlemede etkinliği %50 civarında olarak kabul edilmesine karşılık, Türkiye’de erişkinlerde %72,7 iken 0-6 yaş grubunda %85 bulunmuştur.

Sağlık Bakanlığı Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde Türkiye’de doğumdan 2 ay sonra yani 3. ayın içinde BCG aşısı yapılması önerilir ve hayat boyu sadece bir kez BCG ile aşılanması öngörülmüştür. Eğer bebek 3. ayını bitirmiş veya daha büyükse BCG aşısı yapılmadan önce Tüberkülin Deri Testi (PPD Testi de denir) yapılarak sonucu değerlendirilmelidir. BCG aşısı yapılmış çocuklara skar olsun olmasın BCG tekrar yapılmaz. Aşılanmamışlarda 6 yaşından sonra BCG aşısı önerilmemektedir.

Verem hastalığının daha seyrek görüldüğü, veremle mücadelede önemli mesafeler almış olan bazı gelişmiş ülkelerde BCG aşısı rutin uygulanmamaktadır. Ancak Türkiye’de her ne kadar son yıllarda verem hastalığının yıllık görülme sıklığı azalmaya devam etse de, bilimsel olarak verem aşısının her doğan bebeğe uygulanmaya devam edilmesi kaçınılmazdır. Aile Sağlığı Merkezlerinde, Verem Savaşı Dispanserlerinde ve hastanelerimizde BCG-Verem aşısı ücretsiz olarak uygulanmaktadır.

Dünyada 2019 yılında 10 milyon kişi tüberküloz ile hastalanmış,1,4 milyon insan tüberküloz hastalığından ölmüş,465 bin kişi ilaca dirençli tüberküloz basili ile enfekte olmuştur. 2000 yılından bugüne: 63 milyon insanın tüberkülozdan ölmesi önlenmiştir.

Ülkemizde 1947 yılında, Dünya Tüberküloz Günü’nün belirlendiği tarihten tam 36 yıl önce Verem Eğitim ve Propaganda Haftası başlatılmıştır. Bu durum, Türkiye’de verem savaşında farkındalık yaratmak ve politik kararlılık sağlamakta önemli rol oynamıştır.

Türkiye’de başarılı bir verem savaş programı yürütülmektedir. Hastaların erken tanısı ve tedavisi, hasta temaslılarının muayenesi ve hastalanma riski taşıyanlara koruyucu tedavi verilmesi uygulamalarını kapsayan bir program sürdürülmektedir. Ülkemizde kayıtlı tüberküloz hasta sayısı 2005 yılında 20.535 iken, 2019 yılında 11.401 olarak tespit edilmiştir. Yıllar içinde nüfusun artmasına ve göç almamıza karşın hasta sayısı düşmüş, toplam olgu hızı yüz binde 29,8’den 13,7’ye gerilemiştir. Sağlık kurum ve kuruluşları birlikte bu mücadelede önemli görevler üstlenmişlerdir.

Tüberküloz savaşında en önemli rolü ise, şüphesiz, tüberküloz konusunda deneyimli sağlık çalışanlarıyla, hastalara ücretsiz sağlık hizmet veren Verem Savaşı Dispanserleri oynamıştır.

Uz.Dr. Rezan Harman Günerkan

Rezan Harman 1977 Malatya doğumludur.  Evli ve 1 çocuk annesidir. İlk, Orta ve Lise eğitimini Mersin’de tamamladı. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Harman, uzmanlık eğitimini, Akdeniz Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünde tamamladı. Şanlıurfa ve Gaziantep’te çalıştıktan sonra 2018 yılından itibaren Mersin’de Toros Devlet Hastanesinde uzman doktor olarak çalışmaktadır. Sanko Holding’ te 2014-2018 yılları arasında iş yeri hekimliği yaptı. 2020 yılından itibaren Tez Medikal’ e bağlı olarak işyeri hekimi olarak hizmet vermektedir.

Son Yazılar