Globalleşen dünyada daha da zorlaşan rekabet koşulları işletmeleri yeni teknolojileri uygulamaya, organizasyon yapısını değiştirmeye
Globalleşen dünyada daha da zorlaşan rekabet koşulları işletmeleri yeni teknolojileri uygulamaya, organizasyon yapısını değiştirmeye ve yeni işyeri iyileştirme programları uygulamaya zorlamaktadır. Bu programlarda, işletmeler, katılımcı ve insan odaklı bir yönetim yaklaşımını benimseyerek ürün ve hizmet kalitesini artırmanın yanı sıra çalışanların verimliliğini artırmayı hedeflemektedir. Bu anlamda insan kaynağının korunmasıyla beraber nitelikli iş gücü konusunda pozitif güvenlik kültürü oluşturulmak amaçlanır.
Genellikle performans kavramıyla karıştırılan verimlilik, çoğu zaman üretkenlikle eş değer olarak değerlendirilmekle birlikte gerçek anlamda eldeki kaynaklardan ne derece yararlanıldığının göstergelerinden biridir. Verimlilik; üretim kaynaklarının yanı sıra; bilgi, teknolojik seçim, yönetim ve çalışma koşulları arasındaki etkileşimlerin bir sonucudur.
İşyerleri, “çalışanların psikolojik, davranışsal ve duygusal durumlarını etkileyen ve bu durumlardan etkilenen sosyal bir etkileşim alanı” olarak tanımlanmaktadır. Günlük yaşantımızın önemli bir kısmı çalışma ortamlarında geçtiği için işyerinde yapılan fizyolojik ve psikolojik iyileştirmeler çalışanların iyi hissetmesine katkı sağlar. Bu kapsamda iş ve işyeri verimliliğinin yanı sıra toplum refahı da artar. Çalışanlara sağlık ve iş güvenliği açısından uygun ve rahat bir çalışma ortamı sağlandığı ölçüde iş gücünün verimi olumlu yönde etkilenecek, aksi durumda azalacaktır. Üretim sürecinde verimlilik ve performansı etkileyen birçok faktör bulunmakla birlikte bunlardan en önemli olanı insan-makine-sistem uyumudur. Başka bir deyişle; çalışma ortamlarında insan-makine-sistem uyumunu sağlamadan ve çalışan açısından optimum bir çalışma ortamı oluşturmadan verimliliği artırmak olası değildir.
Bu çerçeveden bakıldığında; üretkenlik, verimlilik, kalite ve güvenlik gibi sonuçları aynı anda iyileştirmeyi amaçlayan; iş – insan etkileşimlerine ve iş süreçlerinin tasarımına odaklanan sistem odaklı ergonomik yaklaşımlara ihtiyaç olacağı ortadadır.
İnsan-makine-sistem arasındaki ilişkinin bilimsel etüdü olan ergonomi; çalışma çevresi ile insanın tüm kapasite ve limitleriyle uyumunu sağlayarak, üretim açısından verimliliğe ulaşmayı amaçlayan disiplinler arası bir bilim dalıdır. Ergonomi, hem iş ile insan etkileşimlerine hem de iş süreçlerinin tasarımına odaklanan sistem odaklı bir yaklaşımdır.
Ergonominin amacı, öncelikle çalışanların sağlık düzeylerinin korunması ve geliştirilmesi için çalışma koşulları ve ortamının iyileştirilerek, çalışanla uyumlu hale getirilmesi ve böylece hem çalışanın sağlık, güvenlik ve refahının sağlanması hem de performansının arttırılmasıdır.
Ergonomi; üretkenlik, verimlilik, kalite ve güvenlik gibi sonuçları aynı anda iyileştirmeyi amaçlar. Tüm bu parametrelerin en üst düzeye çıkarılabilmesi için işletmelerin, üretim verimliliğini, operasyonel performansı ve çalışanların refahını destekleyen bir iklime sahip olması gereklidir.
Bireylerin davranışlarını etkileyen çevresel özellikler dizisi değerleri olarak da tanımlanabilen iklim; işletmelerde, çalışanların organizasyonun faaliyet alanı hakkındaki algı ve bilgi düzeylerini yansıtır ve çalışanların çalıştığı atmosfer ve mekânı temsil eder.
Sıklıkla doğa bilimleri olmak üzere birçok alanda kullanılan bir kavram olan iklimin, çalışma ortamları, çalışma ilişkileri ve yönetim-organizasyon alanlarında da önemli bir yeri bulunmaktadır. Çalışma ilişkileri çerçevesinden bakıldığında iklim; çalışma ortamının ölçülebilir özelliklerini içeren ve çalışanların tutum ve davranışlarını etkileyen bir kavram olarak ortaya çıkmıştır.
İşyeri iklimi, coğrafi bölgelerin iklimi gibi birçok çevresel faktörün etkisi ile ortaya çıkmakta olup çalışanların motivasyonlarını, davranışlarını, tutumlarını ve potansiyellerini ve bunların sonucu olarak verimliliği etkiler. Çalışanı daha az yoran, fiziksel rahatsızlıkların oluşmasını engelleyen ergonomik ilkelerin kullanıldığı bir çalışma ortamı; çalışan motivasyonu ve verimliliğinin artmasında etkili olacak ve “pozitif ergonomi iklimi” ile sonuçlanacaktır.
Ergonomi iklimi, organizasyonun hem performansı hem de refahı maksimize edecek şekilde işin tasarımını ve değiştirilmesini ne ölçüde vurguladığı ve desteklediğine ilişkin çalışanların algılarını temsil eder. Aynı zamanda çalışan güvenliği ile de ilgili olan ergonomi iklimi iş yaşam kalitesi ve iş tatminini de içeren çalışan refahı için algılanan değeri yansıtır. Yapılmış çalışmalarda verimliliği ve çalışanların refahını iyileştirmeye eşit derecede odaklanan pozitif bir ergonomi ikliminin hem çalışan sağlığı hem de organizasyonel performans için faydalı olduğunu gösterilmiştir.
İşyerlerinde ergonomik iklimin oluşturulmasında yöneticilere önemli görevler düşmektedir. Yöneticilerin ergonomik ilkeler konusunda bilgilendirilmesi ve çalışanların katılımının sağlanması konusunda isteklendirilmesi gerekmektedir. Tek amaç çalışanların eğitimi ve geliştirilmesi olmamalı aynı zamanda ergonomik risklerin kaynağında azaltılmasının bir yolu bulunmalı, uygulamaların sürekliliği sağlanmalı ve iş sağlığı hizmetleriyle bütünleştirilmelidir.
Bu süreçlerin sonunda işyerinde oluşturulacak pozitif ergonomi iklimi çalışanlarda algılanan fiziksel ve zihinsel yükün azalmasına, işle ilgili yaralanma ve hastalık riskinin azalmasına ve iş kalitesi ve verimliliğinde iyileşmeyi sağlayacaktır. Asıl amaç çalışanın güvenliğini sağlayarak, aşırı zorlanmalara maruz bırakmadan fizyolojik ve psikolojik açıdan yıpratmadan en iyi verimi almaktır.
Kaynaklar:
-
Yapıcı F. , Baş H. (2015) Verimlilikte Ergonomik Faktörler. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi 3(3), ÖS: Ergonomi 2015, 591-595, 2015 ISSN: 1308-6693
-
Hayta, A, B. (2007). Çalışma Ortamı Koşullarının İşletme Verimliliği Üzerine Etkisi. Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, 1, 21-41
-
Çelenk, H. (2000), Ergonominin Verimliliğe ve Motivasyona Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
-
Çelebi, S. (2018). Ergonomik iyileştirmenin çalışan psikolojisi ve verimliliğe etkisi: Journal of life economics. 5. 83-94.
-
Hoffmeister, K. , Gibbons, A. , Schwatka, N. , Rosecrance, J.(2015) Ergonomics Climate Assessment: A measure of operational performance and employee well-being, Applied Ergonomics, Volume 50, 2015, Pages 160-169,
-
Çetinkaya, F. , Baykent, G. (2017). İşyeri Çalışma Ortamı Koşullarının Ergonomik Yönden İncelenmesi (Örnek: Şekerleme Firması) . Uşak Üniversitesi Fen ve Doğa Bilimleri Dergisi, 1 (1) , 15-31.
-
Bayraktar, Y. , Tütüncü, A. & Gönülaçan, A. (2020). Ergonomik Çalışma Ortamı Ve Verimlilik İlişkisi: Karadeniz Teknik Üniversitesi Akademik Personeli Üzerine Bir Araştırma. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 7 (1) , 93-117 .
-
Özek, H. (2014). “Örgütlerde Sosyal Kaytarma Davranışı ile Psikolojik İklim İlişkisi ve Konuyla İlgili Bir Araştırma”, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi SBE, İstanbul.
-
Baydur, H. ve ark. (2015). İş Sağlığında Bir Yaklaşım: Katılımcı Ergonomi. Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2(2):27-35